Yeni Çıkan Kitaplar - Nisan 2022
1. Zamansız
Anlat bana sevgilim, imgeler ülkesine doğru giden bir arabadayız, direksiyon çok hafif, her an savrulabiliriz göğün içine, anlat, yan koltukta zamanı aşmış çılgın bir dinleyicin var, bırak direksiyonu, uçsun arabamız.
Çağdaş edebiyatın büyük yazarlarından Latife Tekin karantina
sürecinde yazmaya başladığı bu sürpriz kitabında zamansız, zeminsiz, tanımsız
ve insan varoluşunun ötesinde her türden dönüşüme, başkalaşıma açık kadim bir
aşk duygusunun izinden gidiyor.
Beden, ten ve zihinde kayıtlı hafıza şiirle titreşip yeryüzünün
hafızasıyla birleşirken gölün kalbinden yepyeni bir anlatı doğar: Gelincik ve
Yılanbalığı suretinde açan sadece yeni bir hikâye değil kalp çarpıntısının
kaydıdır. Göle ve oradan da okuruna akseden prizmatik savruluş.
2. Kavuşana Kadar
3. Filizlenemeyen Hayatlar
Fa Yayınları, 288 sayfaNe kadar tuhaf!..
Demek ki hayat böyle bir şeydi. Kimisi yaşamdan
koparılmanın sancılı ruh hâli içinde yaşarken başkalarının bilinmeyen
hayatlarının yüze yansıyan kahkahaları onların mutluluk göstergesi oluyordu.
Kahkaha atanların hayatlarını tek tek irdelesen Allah bilir ne acılar ne
travmalar çıkardı o kahkahaların ardından. Hayat buydu işte. Diyalektiğin
"zıtların birliği ve savaşımı yasası" burada en belirgin hâliyle
insan davranışlarını zıt duyguları testten geçiriyordu. On beş binden fazla
insan belki de hayatının en acı gününü yaşarken diğerleri onların acısına ortak
olmuyor umursamadan egoist yaşamlarına devam ediyordu.
*
Her şey zıddı ile yaşam buluyordu. Ölüm yaşam ile
cennet cehennem ile acı tatlı ile sevinç hüzün ile gülmek ağlamak ile yokluk
varlık ile...
Başkasının acısı diğerini ilgilendirmiyordu.
Sadece o anlık bir üzüntü yaşatıyor vahlı tühlü bir iki sözden sonra hayat
herkes için kaldığı yerden devam ediyordu. Acıyı yaşayan acıları ile bir başına
kalıyordu. Ateş düştüğü yeri yakıyordu.
*
Ben ihraç edildiğim iş yerimin belediyenin önünde
derin düşüncelere dalmış insanları izlerken dünyanın dört bir yanındaki
milyarlarca insan acı çekiyor sevinç duyuyor kederleniyor mutlu oluyor mutsuz
oluyor ve savaşıyordu. Hepsi birbirinin belki de benzer acılarının ortaklarıydı.
Fakat hepsi de birbirinden ve çektiği acılardan habersizdi. Tek tek milyarlarca
insan...
Görünmüyor bilinmiyordu ama bilinmeyen milyarlarca
insan ve hayat hikâyesi vardı.
Ne kadar tuhaf!..
Demek ki hayat böyle bir şeydi. Kimisi yaşamdan
koparılmanın sancılı ruh hâli içinde yaşarken başkalarının bilinmeyen
hayatlarının yüze yansıyan kahkahaları onların mutluluk göstergesi oluyordu.
Kahkaha atanların hayatlarını tek tek irdelesen Allah bilir ne acılar ne
travmalar çıkardı o kahkahaların ardından. Hayat buydu işte. Diyalektiğin
"zıtların birliği ve savaşımı yasası" burada en belirgin hâliyle
insan davranışlarını zıt duyguları testten geçiriyordu. On beş binden fazla
insan belki de hayatının en acı gününü yaşarken diğerleri onların acısına ortak
olmuyor umursamadan egoist yaşamlarına devam ediyordu.
*
Her şey zıddı ile yaşam buluyordu. Ölüm yaşam ile
cennet cehennem ile acı tatlı ile sevinç hüzün ile gülmek ağlamak ile yokluk
varlık ile...
Başkasının acısı diğerini ilgilendirmiyordu.
Sadece o anlık bir üzüntü yaşatıyor vahlı tühlü bir iki sözden sonra hayat
herkes için kaldığı yerden devam ediyordu. Acıyı yaşayan acıları ile bir başına
kalıyordu. Ateş düştüğü yeri yakıyordu.
*
Ben ihraç edildiğim iş yerimin belediyenin önünde
derin düşüncelere dalmış insanları izlerken dünyanın dört bir yanındaki
milyarlarca insan acı çekiyor sevinç duyuyor kederleniyor mutlu oluyor mutsuz
oluyor ve savaşıyordu. Hepsi birbirinin belki de benzer acılarının ortaklarıydı.
Fakat hepsi de birbirinden ve çektiği acılardan habersizdi. Tek tek milyarlarca
insan...
Görünmüyor bilinmiyordu ama bilinmeyen milyarlarca
insan ve hayat hikâyesi vardı.
4. Limitsiz
Habil Ekrem
Tavsiye Edilen Diğer Yazılar