Yeni Çıkan Kitaplar - Mayıs 2021

 2021 Mayıs ayında yeni çıkan kitaplar neler? Okumak için hangi kitaplar seçilmeli? Kitap seçerken bu soruları merak eden okuyucular için 2021 Mayıs ayında yeni çıkan kitaplardan seçtiğimiz 4 kitap. İşte, Yeni Çıkan Kitaplar 2021 Mayıs listesi...     


1. Balıkçı ve Oğlu

Balıkçı ve Oğlu Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
İnkılap Kitabevi, 140 sayfa


Toplumsal konulara duyarlılığı ile tanınan edebiyatçı ve fikir adamı Zülfü Livaneli, bu kez Ege balıkçılarının ve hayal kurmaktan bile mahrum bırakılan göçmenlerin kaderine eğiliyor. Usta edebiyatçı Livaneli, Balıkçı ve Oğlu ile son yılların en can yakıcı ve büyük dramı "göçmenliği" balıkçı Mustafa, Mesude ve Samir bebek üzerinden anlatıyor. O güne dek sıcak evlerinde televizyondan izledikleri haberlerden aşina oldukları ölü insan bedenleri ve yarı ölü bir bebek evliliklerinin tam ortasına düşerek bir bomba etkisi yaratıyor; aile ilişkilerini bambaşka bir çehreye büründürüyor. Balıkçı ve Oğlu, Ege'nin tarihinden bugününe, balık çiftliklerine ve rant hırsıyla dağlara, kıyılara saldıran şirketlerin yarattığı ekolojik yıkıma dair çok şey söylüyor. Bunun ötesinde göçmenlerin bir bilinmeze doğru göze aldıkları yolculuğu, hayatta kalma çabalarını ya da ölümü; kısacası "deryaya yakın, dünyadan uzak" yaşamlarını odağına alıyor. Livaneli'nin belki de en şiirsel romanı olan Balıkçı ve Oğlu; aile, aşk, ebeveynlik, evlat, kadın dayanışması, dostluk, göç, doğa üzerine çağdaş bir epope. Zülfü Livaneli'nin, uzun bir aradan sonra yazdığı ve heyecanla beklenen yeni romanı Balıkçı ve Oğlu, ustalıkla seçilen tasvirlerle okurun zihninde capcanlı bir anlatı oluşturuyor.
 


2. Harabe Çiçeği


Harabe Çiçeği - Sultan Demiroğlu
Sultan Demiroğlu
Dara Yayınları, 264 sayfa


Yol boyu boşaltılmış Êzidi köylerinin hüznüyle bütünleştim. Kırık kapılar, bir yanı yıkık bir yanı dik duran duvarlar... İnce pencere camlarına tünemiş serçeler, zıplayıp sağa sola hüzün dağıtıyorlar, gidenlerin arkasında ağıt yakıyorlar; beni hiç görmediler, belki görüp görmemezlikten geldiler. Evlerin önündeki boynu bükük kel ağaçlar, kırık dalları yerle birleşmiş. Afiye'nin evinin önünde durdum. Sanki beni içeri çeken bir güç vardı. Olmayan kapının eşiğine geldim. Kapının sağında büyük bir bulgur sokusu, sokunun üstüne işlenmiş bir tavus kuşu, kuşun kanatları taşa kazılı ve renkli boya ile boyanmış, sanki hiç ama hiç kullanılmamış gibi canlı. Devasa bir dut 106 ağacının gölgesine sığınmış bir nar ağacı, ortadan ikiye bölünmüş, bir yanı yerde bir yanı incir ağacına dayanmış, sanki birbirleriyle  sarmaş dolaş ayakta durmaya çalışıyorlar. Yan taraftaki kuyu, sadece kuru yaprak yığınıydı. Evin etrafına çekili bir metre boyundaki duvar, yıkık evi korur gibi duruyordu. Evin tavanı sökülmüş. Belli ki ağaçları söküp götürmüşler. Çıplak duvarlardan sıvayı oluklaştırmış gözyaşları, girişte kocaman bir yüklük oluşturmuş. Salondaki ocak hâlâ karalığını koruyordu. Bacası yıkılmış; raflığına tüneyen kuşlara barınak olmuş. Kırık bir tahta beşiğin bir yanı ocağın önünde duruyor. Duvara gömülü pencereler; birinin içinde yırtık bir çocuk terliği, yarısı yanmış bir oklava. Sanki etrafta görünmez bir ölüm vardı. Yola koyulunca kendimce öyle bir cinayet işlemiştim ki yaşama sevincimi öldürdüğümün farkına vardım.


3. Hesap Lütfen!


Hesap Lütfen - Vedat Milor 
Vedat Milor
Kronik Kitap, 272 sayfa


"Siz, bilmeyenler kadar ses çıkarmadıkça, niteliğinizin farkına varamayacaklar  ve anlaşılmadığınızı düşüneceksiniz. Meşgul olduğunuz işler başkalarının gözünde değersizleşecek ve vazgeçilebilir olduğunuzu zannedeceksiniz. Ses çıkarmak derken bağırmayı, gürültü yaparak barbarlaşmayı değil; doğru zaman ve doğru yerde kendini anlatmaktan geri durmamayı kastediyorum. Bilgi sahibi olduğumuza emin olduğumuz her konuda, eğitimini aldığımız alanlarda, hödüklerden daha çok ses çıkarmalıyız."

Vedat MİLOR


Gastronomi uzmanı... Şarap uzmanı... İktisatçı... Sosyolog... Televizyoncu... Yazar... Her daim okuyan, yazan, arayan; bir yandan da hem geleneksel hem sosyal medyada eğlenen, dertleşen, anlatan ve anlamaya çalışan bir kamu aydını. ABD-Türkiye hattında dokuduğu hayat felsefesini mukayeseli bir zemine oturtmuş iyi bir gözlemci ve eleştirmen. Vedat Milor, hayatını roller coaster'a binmek gibi tanımlıyor. Farklı alanlar, farklı ülkeler, hatta farklı kıtalar arasında gidip gelen bir hız treni... Bu yolculuk sırasında üreten, keşfeden, öğrenen, sorgulayan ve hayatı deneyimlemekten kaçınmayan açık yürekli bir entellektüel...
Gastronominin yalnızca yemek yemekten ibaret olmadığını onunla öğreniyoruz. Farklı kültürlere ve kesimlere nasıl bir pencere açılacağını; yaşam tarzının bir sınır, bir mahrumiyet alanına dönüşmesine mecbur olunmadığını da...
Nurhak Kaya sordu; Vedat Milor geniş tecrübesinden ve bilgisinden süzdüğü insana, topluma dair gözlemlerini; bu kaotik dünyada her daim hayatta kalma stratejilerini Hesap Lütfen! de okurlarla paylaştı. 
İnsan dünyaya nasıl açılır?
Hayattaki öncelikler nasıl belirlenir?
Yeme-içme kültürü için para şart mıdır?
Toplum içinde yaşamanın yolları nelerdir?
İş hayatında karşılaştığı zorlukları insan nasıl aşabilir?
Yaşamımızı dolu dolu sürdüreceğimiz makul bir dengenin yolu nereden geçer?
Arkadaşlık. Aşk. Boş zamanlar. Yalnızlık. İş hayatı. Ev yaşamı. Kariyer seçimi. Hobiler. Yemekler, lezzetler, arayışlar. Günümüz kapitalizminde yeni trendler ve prekerya. Ülkemizin ekonomi politiği ve tufeylilik. Ülkedeki hakim sınıf ve devletin niteliği. Türkiye'de çok az rastlanır bir samimiyet ve netlikle kişisel anekdotlar ve gözlemler.
Milor, Hesap Lütfen! kitabıyla, içimizdeki sesin ve hayallerimizin peşinde koşarken sınırlarımızı zorlamanın ve başka pencereler açmanın önemini hepimize hatırlatıyor.


 

4. Klara İle Güneş


Klara ile Güneş - Kazuo Ishiguro
Kazuo Ishiguro
Yapı Kredi Yayınları, 264 sayfa


"Güneş her zaman bize ulaşmanın yolunu bulur."

Günümüzün en büyük yazarlarından Kazuo Ishiguro, Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandıktan sonra yayımlanan ilk romanı Klara ile Güneş'te, yeni teknolojilerin etkisiyle köklü değişimler geçirmiş bir toplumda yaşanan, sevgi, umut ve fedakarlığa dair unutulmaz bir hikaye anlatıyor.

Sıra dışı gözlem yeteneğine sahip bir yapay zeka olan Klara, kendisi gibi "Yapay Arkadaş"ların satıldığı mağazadaki yerinden insanları izleyip dış dünyayı öğrenmeye çalışır, onu yeni evine götürecek o özel çocuğu sabırla bekler. O çocuk nihayet çıkageldiğinde, Klara kendini ezici kaygılar ve kırılgan umutlarla dolu bir dünyada bulacak, sarsılmaz bir adanmışlıkla bağlandığı Güneş'in yardımıyla bir mucizeyi gerçek kılmaya çalışırken insan denen canlıyı bütün zaafları ve çelişkileriyle tanıma fırsatı bulacaktır.


"Klara ile Güneş dingin duygusal yoğunluğu sayesinde Ishiguro'nun büyük bir düzyazı üslupçusu olarak yerini sağlamlaştırıyor." Evening Standard 

"Beni Asla Bırakma'yı sevenlere göre bir roman: O kitabın DNA'sındaki duygusal açıklık, kendimizi dışarıdan görebilme niteliği ve insanlığa dair -tam olarak iyimser denemese de- şefkatli, dokunaklı ve hakiki bakış burada da mevcut." The Times

"[Kazuo Ishiguro] büyük bir duygusal güce sahip romanlarında, dünyayla bir bağlantımız olduğu yanılsamasının altında yatan dipsiz uçurumu açığa çıkardı."

2017 Nobel Edebiyat Ödülü'nün gerekçesinden 


Tavsiye Edilen Diğer Yazılar


Benzer Yazılar

Yeni Çıkan Kitaplar 3379472645402412217

Yorum Gönder

emo-but-icon

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Son Yorumlar

item