1. Karanlığı Aydınlat
Yazarlar Anlatıyor: Yaratıcılık, İlham ve Sanatsal Yaratım Süreci
Joe Fassler
Stephen King, Neil Gaiman, Khaled
Hosseini, David Mitchell, Jonathan Franzen ve daha niceleri. Dünyanın güçlü
kalemlerinden, yaratıcılık süreçlerinin gölgesinde yeşeren, olağanüstü bir
ustalık dersi!
Kırk üç yazar, tek bir soru: Size ne
ilham verdi?
İşte Joe Fassler'ın bu kitaptaki kırk üç yazara sorduğu
temel soru bu. Her yazar yazısına, sevdiği bir romanın, şarkının ya da şiirin
kelimeleriyle başlıyor. Sevdikleri işi yapmalarını sağlayan ve yazarken hala
onlara yol arkadaşlığı eden alıntılarla. Ve sonra o alıntı, kimi zaman bir
yazarlık dersine, kimi zaman da bir hayat dersine evriliyor. Yazarlar nasıl
ilham bulduklarını anlattıkça ilhamları okura geçiyor, kitap tüm karanlıkları
aydınlatarak güzelliğin ve sanatın amacının bir anlatısına dönüşüyor!
Hep Kitap, yazmayı hayatının merkezine yerleştiren, herkesin ilgisini çeken “Atölye” serisine eşsiz bir kitapla devam ediyor: Uydurmanın İncelikleri: Kurmaca Üzerine Kişisel Yaklaşımlar!
Başar Başarır, Doğu Yücel, Fuat Sevimay, Hakan Günday, İsmail Güzelsoy, Jale Sancak, Mahir Ünsal Eriş, Mario Levi, Mine Söğüt, Murat Özyaşar, Müge İplikçi, Nermin Yıldırım, Seray Şahiner, Yavuz Ekinci.
Kimi yazacaklarını önceden kalem kalem planlamayı seviyor, kimi akışına bırakmayı. Kimi ne anlattığına önem veriyor, kimi nasıl anlattığına. Kimi karakteri üstün görüyor, kimi olay örgüsünü. Kimi zaman zaman yazar tıkanması yaşıyor, kimi içinden taşan yazma dürtüsünü kontrole alma ihtiyacı hissediyor. Hepsinin kitaplarını büyük bir haz alarak okusak da aslında her biri birbirinden farklı, bazen de birbirinin tam zıddı. Türkçe edebiyatın güçlü kalemleri bu defa Hakan Bıçakcı'nın hazırladığı soruları yanıtlıyor.
Dünya edebiyatından örneklerle, teorik ipuçlarıyla ve en önemlisi yazarların samimi cevaplarıyla eşsiz bir kitaba dönüşen Uydurmanın İncelikleri, sadece yazmak isteyenler için değil, sevdikleri yazarların çalışma odalarına girip etrafa şöyle bir göz atmak isteyenler için de olağanüstü bir kaynak!
3.
Kurgu Sanatı
Hece Yayınları, 288 sayfa
"Bir
roman ne zaman başlar? Bu soru, neredeyse 'insan embriyosu ne zaman bir insana
dönüşür?' sorusu kadar cevap vermesi zor bir sorudur. Bir romanın oluşturulması
kesinlikle onun ilk kelimelerinin yazılması ile başlamaz. Çoğu yazar ancak bir
roman zihnine girmişse, o zaman bazı taslak çalışmalar yapar.
Birçoğu da, olay örgüsünün diyagramını yaparak,
karakterlerinin özgeçmişlerini derleyerek ve kompozisyon sürecinde kullanılacak
fikirleri, yerleri, durumları, şakaları not alarak haftalarca aylarca dikkatle
romanın temelini hazırlar. Her yazarın kendine ait yazma tarzı vardır. Henry
James, The Spoils of Poynton için neredeyse bitirdiği romanı kadar uzun ve
ilginç notlar almıştı. Muriel Spark'ın yeni bir roman tasarımı üzerine uzun
süre düşündüğünü ve tatminkâr bir başlık ve açılış cümlesi aklına gelene kadar
da yazmaya başlamadığını biliyorum.
Fakat, okuyucu için roman her zaman bir açılış
cümlesi ile başlar (elbette roman yazarının orijinal olarak yazdığı ilk cümle
bu olmayabilir). Ve sonraki cümle ve bundan sonraki cümle...
'Ne zaman bir romanın başlangıcı biter?' sorusu
cevaplaması zor bir başka sorudur...”
4. Kurmacanın Retoriği
Wayne C. Booth Metis Yayınları, 544 sayfa
Edebiyat eleştirisi alanında devrim yaratan ve
kısa zamanda klasikleşen Kurmacanın Retoriği'nde VVayne Booth, her şeyden önce
bir edebiyat eserinin gücünü ve etkisini nelere borçlu olduğunu ele alıyor. Bir
hikâye ya da romanı "iyi" kılan genel kural ve niteliklerden
bahsedilebilir mi? Booth bu tür genellemelerin kurmaca gibi ele avuca sığmaz
bir yazın türünü kısıtlayacağı ve kısırlaştıracağı görüşünde. Sözgelimi çoğu
edebiyat eleştirmeninin metinde yazar müdahalesini ve yönlendirmesini
kınadığını belirten Booth, bu "kuralı" açıkça ihlal eden pek çok
başarılı esere dikkat çekiyor. Dahası, diyor Booth, bir anlatı yazarın
yönlendirmesinden ne kadar azade olabilir ki? Neticede yazarın her seçimi bir
nevi yönlendirme değil midir? Ve bu bağlamda, her anlatı bir tür retorik değil
midir?Peki anlatı perdesinin arkasından gölgesini gördüğümüz yazar kimdir? Her
kurmaca eserin bir "gerçek" yani etten kemikten yazarı, bir de
"zımni" yani ima edilen yazarı olduğunu söyleyen Booth, bu ikisini
birbirine karıştırmaması ve hikâye ya da romanın anlatıcısından ayrı tutması
konusunda okuru uyarıyor. Kitapta edebiyat eleştirisi terminolojisine artık
yerleşmiş olan bu tür incelikli ayrımların yanı sıra, anlatıda (kasıtlı ya da
kasıtsız) muğlaklık, ironi, mesafe gibi konulara ve edebiyat-ah-lak ilişkisi
gibi meselelere de yer veriliyor.İşin en güzel yanı, Booth kurmacaya ilişkin bu
kapsamlı incelemesini soyut kavramlarla değil, Homeros'tan Boccaccio ve
Shakespeare'e, Laurence Sterne'den Jane Austen ve Henry James'e, Proust'tan
Joyce ve Beckett'a pek çok yazarın eserlerinden örneklerle sunarak okuru
keyifli ve ilginç bir edebiyat yolculuğuna çıkarıyor.
5. Genç Bir Romancının İtirafları
Kırmızı Kedi Yayınevi, 192 sayfa
Romancı geçmişi otuz yılı bulmayan Umberto Eco
bu nedenle kendini "genç" bir romancı olarak niteliyor ve Genç Bir
Romancının itirafları'nda, felsefeci ve kuramcı olarak arkasında bıraktığı uzun
kariyerinden çok 'genç bir romancı' olarak geçirdiği yıllara bakıyor; Eco bu
iki alanı birlikte kullanmasının kurmaca yapıtlarmdaki verimli sonuçlarına
eğiliyor. Kurmaca ile kurmaca dışı arasındaki sınırı araştırıp bu sınırın
etrafında keyifle, eğlenerek ve eğlendirerek, zekice yaklaşımlarla dolaşıyor.
Okuru kendi yaratıcı yöntemlerinde gezintiye çıkarıyor ve kendi roman dünyasını
nasıl yarattığının ipuçlarını veriyor. Ortaçağ uzmanı, felsefeci ve çağdaş
edebiyat alanında yetkili bir isim olan Umberto Eco, kurmaca yapıtlardaki
hayali kahramanlara ve gerçek hayattaki algılanmalarına da değişik bir açıdan
yaklaşıyor. Günümüzün en seçkin yazarlarından olan Umberto Eco'nun
yaratıcılığının arka planını merak edenler için eğlendirirken bilgilendiren bu
küçük kitap tam bir hazine.
6. Romanın
Hazırlanışı 1
Sel
Yayıncılık, 245 sayfa
XX. yüzyılın önde gelen denemeci,
eleştirmen ve göstergebilimcilerinden Roland Barthes'ın (1915-1980) College de
France'taki son derslerini ve son seminerlerini (1978-1979/1979-1980) içeren
Romanın Hazırlanışı, aynı zamanda onun kültür, yazın ve öğretim yaşamının doruk
noktasındaki son ürünü.
Romanın Hazırlanışı I'de, Yaşamdan Yapıta uzanan süreci gözlemleyen R. Barthes,
"şimdinin not edilmesi"nden "roman"a geçişi; kısa, parçalı
anlatımdan uzun, sürekli anlatıma geçişi gündeme getiriyor. Bu amaçla da
"not etme"nin/ bir başka deyişle kısa anlatımın örnek biçimi olarak
gördüğü ve tümce atomu diye adlandırdığı, Japonların "haiku"sunu
("ultra-kısa biçim") ele alıyor. Böylece "not etme"den
"roman"a nasıl geçilebileceğini araştırıyor. Bu araştırma serüveni
içinde kendisi de sanki bir roman yazacakmış (kendi deyişiyle "roman
yapacakmış" = roman hazırlayacakmış) gibi bir tavır sergiliyor; bu
"sankinin içine yerleşiyor."
Bu açıdan Romanın Hazırlanışı I:
Yaşamdan Yapıta, bir "Yazınsal Yapıtın (Romanın) Hazırlanış Koşullarının
Sorgulanması" olarak okunurken, R. Barthes'in kendi Vita Nova tutkusunu ya
da isterseniz kendi "Roman Fantasmasını" sergileyişi olarak da
alımlanabilir.
Bu ciltte ayrıca "Labirent Eğretilemesi"
konusunun işlendiği seminer de yer alıyor.
7. Yazarın Kuramı:
Eserimi Nasıl Yazdım?
İletişim
Yayınları, 369 sayfa
Elinizdeki derleme, eseri üzerine bir okur ve
yorum sahibi de olan yazarın sözünü, aracıları aradan çıkararak, okurun ve
eleştirinin sözleriyle birlikte ve eşit biçimde ele alma doğrultusunda bir
adımdır. Türk ve Dünya edebiyatından yapılan bu seçkide, romandan öyküye ve
şiire varan bir yelpazede yazarların eserlerini nasıl tasarladıklarını, onları
nasıl yazdıklarını anlattıkları yazıları bir araya topladık... Bazı yazarlar
yazma anına dair kişisel deneyimlerini, duygu dünyalarını aktarırken bazıları
çok tartışılan eserlerini yazarken arka planda akan ve eserlerini birebir
etkileyen tarihî olayları da kayıt düşüyorlar. Bu seçki sadece edebi metnin
dinamiğini çözmeye çalışan edebi kuramlara içeriden bir katkı yapacak, kuramsal
bir bakış sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda eserin yazıldığı o büyülü ana, hep
merak edilen yaratma anına da tanıklık ediyor.
8.
Bir Kuştan Öbürüne Hayat ve Yazmak Üzerine Tavsiyeler
Hep Kitap, 240 sayfa
Hep Kitap'in yazmayi hayatinin merkezine
yerlestiren, herkesin ilgisini çeken “Atölye” serisinden yazmak üzerine bir
meditasyon: Bir Kustan Öbürüne: Hayat ve Yazmak Üzerine Tavsiyeler Inandirici
diyaloglar yazmak o kadar da zor degil. Ilk taslaklarinizi, bekledikçe rengi
ortaya çikan polaroit fotograflar gibi düsünebilirsiniz. Evet, taslak yazmak
kolay is degil, ama emin olun en sevdiginiz yazarin da masasini süslüyor o
korkunç taslaklar. Evet, olay örgüsünü planlamak da sonra aksayan taraflarini
bulup çikarmak da zahmetli. Bu gibi durumlarda bazen tek ihtiyaciniz olan,
girmeye çalistiginiz yolun tüm engebelerini, birkaç labirentin çikisini bilen
bir yazardir. Iste yillardir yaratici yazarlik dersleri veren Anne Lamott tam
da bunu yapiyor. Yazar adaylarina hem yazarligin zorluklarini hem de
kitaplarini yayimlatamasalar bile yazmanin basli basina bir lütuf oldugunu
anlatiyor. Isler içinden çikilmaz bir hal aldiginda tek yapmaniz gereken,
yayimlandigi yildan beri yazar adaylarinin bas ucu kitabi olan Bir Kustan
Öbürüne'den rastgele bir sayfa açmak, gerisini Anne Lamott'un kelimeleri
hallediyor!
9. Yazma Üzerine
Ernest Hemingway Bilgi Yayınevi, 168
sayfa
Roman yazma teknikleri, kitap yazma teknikleri üzerine listemizde bulunan bir kitap da Ernest Hemingway'in "Yazma Üzerine" adlı kitabı.
"Bazı yazarlar, bir başka yazarın tek bir
cümle yazabilmesine yardımcı olabilmek için doğmuştur." Klasikleşen
eserleriyle dünyanın en önemli yazarlarından olan, Nobel ve Pulitzer ödüllerine
sahip Ernest Hemingway'in yazarlık, yazma eylemi, yazarın çalışma alışkanlıkları,
disiplini ve edebiyat üzerine düşüncelerinin derlendiği bu kitap; Hemingway'in
nasıl yazdığını, yazarken nasıl düşündüğünü öğrenmek isteyenlere hitap etmenin
ötesinde, aynı zamanda yazarlara, yazar olmak isteyenlere, yazı yazma işiyle ve
edebiyatla ilgilenen herkese yol gösteren, onların ufkunu genişleten bir rehber
olma özelliğini taşıyor. Larry W. Phillips bu kitabı oluştururken, Hemingway'in
bütün eserlerini, söyleşilerini, editörlere, sanatçı dostlarına, arkadaşlarına
yazdığı mektuplarını titizlikle tarayıp, onun yazarlık ve yazma sanatıyla
ilgili görüşlerini derledi. Kitabın yazarlara ve yazarlık öğrencilerine faydalı
olmasını amaçlayarak yaptığı derlemeyi, Yazmak Nedir, Neye Yarar? , Yazarın
Nitelikleri , Ne Hakkında Yazmalı? , Çalışma Alışkanlıkları , Neleri Atmak
Gerektiğini Bilmek , Argo ve Dilin Kullanımı , Yazarın Hayatı, Yazmanın
Istırabı ve Keyfi gibi alt başlıklarla düzenledi. Hemingway'in ilk
yayıncılarından, arkadaşı Charles Scribner. Jr. İmzalı önsöz ve Larry W.
Phillips'in giriş yazısıyla başlayan kitabın sonuna, kitabın içinde adı geçen
eserlerin yer aldığı bir eserler dizini eklendi. Elif Derviş'in çevirdiği kitap
Türkiye'de ilk kez yayımlanıyor.
"Bu kitap , Hemingway 'in yazarın
doğası ve yaşamındaki unsurlar üzerine düşünceleri ile yazarlara yazma sanatı,
çalışma alışkanlıkları ve disiplin konularında verdiği özel ve faydalı öğütleri
içermektedir. Hemingway 'in kendine özgü kişiliği genel bir bilgelik, zekâ,
mizah ve kavrayış ile yazarın ve yazarlık mesleğinin dürüstlüğü konusundaki
ısrarıyla ortaya çıkmaktadır." – Larry W. Phillips 'in Giriş yazısından
10. Genç Bir Romancıya Mektuplar
Mario Vargas Llosa
Can Yayınları, 128 sayfa
Edebiyat aklı ve sağduyuyu çalıştırır; edebi yaratıcılıktaysa bu unsurların yanında sezgiye, duyarlılığa ve tahmine, hatta eleştirel bakışın ağından kurtulmayı her seferinde başaran şansa bile yer vardır. İşte bu yüzden, yaratıcılık başkasından öğrenilmez; yaratıcı olmanın tek yolu okumak ve yazmaktır. Gerisini insan kendi başına, pes etmeden düşe kalka öğrenir. Llosa Genç Bir Romancıya Mektuplar’da roman sanatı hakkındaki düşüncelerini aktarıyor. Konu, biçim, üslup, zaman, mekân, anlatıcı, karakter, gerçeklik gibi unsurları kapsamlı ve çarpıcı örneklerle incelemekle kalmıyor, yazım sanatıyla yaşam arasındaki ilişkiyi de sorguluyor. 2010 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazar, edebiyat tutkusunun filizlendiği Peru’daki gençlik günlerinden başlayan on iki mektupta, Miguel de Cervantes, Gabriel García Márquez, Jorge Luis Borges, Julio Cortázar, James Joyce, Gustave Flaubert, Virginia Woolf, Ernest Hemingway, Alain Robbe-Grillet, Herman Melville, Marcel Proust ve Franz Kafka’nın da aralarında bulunduğu birçok yazarın eserlerini ve fikirlerini ele alıyor, hem genç romancılar için bir yol haritası çıkarıyor hem de roman sanatına aşina olanların alışkanlıklarını gözden geçirmelerini öneriyor.
Roman Yazma Yaratıcı Yazarlık Teknikleri İle İlgili Diğer Yazılar
Çok güzel bir derleme olmuş, ellerinize sağlık.
YanıtlaSilHer sanat dalında olduğu gibi, iiş yazmaya gelince, bu alanda kendini ifade etmek isteyen herkesin bu sanatın teknik tarafı hakkında bilgi sahibi olması gerektiğine yürekten inanıyorum.
Yaşamak ve yazmak üzerine kafa yoranlara selamlar.
İyi günler dilerim.
Yıldız